sıradan birşeyler yazmak.. maksat sadece yazmak.. ve en kolayı da buraya galiba.
'tek başınasın' demişti bana. hep tek başına olucaksın. inanmamıştım pek. ancak şimdi anlıyorumki gerçekten tek başımayım. yalnız. ne olursa olsun yalnız.
saçma sapan tesliklere bazen isyanlarla bazen zırlamalarla, bazen inat ederek karşı gelicek kadar yalnız.
hep böyle mi devam edicek diye sordum biraz önce kendime..
evet hep böyle devam edicek.
insanlara beni yalnız bırakmamalarını öğütleyemem elbette.
ancak şu durumda en sevdiğimin yardımı dokunsaydı..
hadi yardımı dokunmadı.. ruhuma dokunsaydı fena mı olurdu..
fena olmazdı.. ama hiç bişiy de olmadı.
ne yardımı dokundu, ne de ruhuma dokundu.
çünkü o öğretmişti ben hep tek başımaydım.
20 sayfalık ordan burdan alıntı zırvalarıyla dolu ödevimi okumasını istemiştim sadece:)
şimdi yazınca bil komik geldi.
ancak ben tek başımaydım. neden o okusunki.. neden önemsesin..
insan tek başınaysa diğerlerinin onu önemsemesinin de gereği kalmıyomuş sanırım.
bunu da öğrendim.
şimdi hala çabalıyorum.. zırlamalardan, isyanlardan sonra tekrar çalışmaya dönmeyi seçtim.
çünkü gerçekten yalnızdım.
ve bunu yalnızca kendim başarabilirdim.
bildiğim tek şey bundan sonra hiç kimseden yardım istemeyeceğim.
elini uzatıp çıkarmalarını bekliyorsun ya bazen..
seni daha aşağı itiyolar ki , çıkmayı kendimiz öğrenebilelim.
bazen iyi bi yöntem olabilir.
ancak 40 yılın başında istenen yardımlarda biraz gereksiz gibi geldi bana..
tüm bu yazdığım zırvalara tekrar göz atmıcam.
bu kafa bulanıklığında yalnızlığımı ve bu trajikomik durumumu nereye anlatsam bilemedim.
yalnızım yalnızsın yalnızız die sayıklayarak bitiriyorum bu yazıyı.