Cuma
yarım yamalaklığın e hali
yarım kalan kitaplar, yarım kalan işler, verdiğiniz ancak tutmadığınız sözler, tam ortasında uyuyakalınan filmler, yaşanamayan hikayeler bir gölge gibi peşinizde gelir.
Salı
dunyalar sizin olsun...
eger etiketler yapistirsaydi kisiligine, bi kac degismez kanunu olsaydi kurallari olsaydi, egolari tavan yapmis olsaydi, baskalarini etkilemek icin özünü unutmuş olsaydi ... aşk i hep en son siraya yerlestirseydi... adam onu daha cok sevicekti.. daha cok deger vericekti.. herkes insanlarin özünden bahsediyor ama kimse buna deger vermiyordu... bambaska biri gibi gorunseydi kadin ve deli gibi hirslari olsaydi... o zaman daha cok sevilecekti...
kadin oldugu gibi kaldi...
adam onu sevmedi...
kadin aşık olmayı değil , aşk olmayi secti...
adam nasilsa deger vermeyi, sevmeyi hic ogrenemeyecekti...
degil aşk olmak... aşık bile olamiyordu...
"hirslariniz, törpüleyemediginiz egolarini sizin olsun "dedi...
"dünyalar sizin olsun hepsi sizin olsun" dedi....
yavasca adimlarla o anlaşılmaz kıyılarınıza veda etti...
kadin oldugu gibi kaldi...
adam onu sevmedi...
kadin aşık olmayı değil , aşk olmayi secti...
adam nasilsa deger vermeyi, sevmeyi hic ogrenemeyecekti...
degil aşk olmak... aşık bile olamiyordu...
"hirslariniz, törpüleyemediginiz egolarini sizin olsun "dedi...
"dünyalar sizin olsun hepsi sizin olsun" dedi....
yavasca adimlarla o anlaşılmaz kıyılarınıza veda etti...
Çarşamba
eksik yazı var...
zaman herşeyin ilacı değildir..
kandırmacadan başka bişey değildir.
kadın herşeye kanmış olmanın hıncını zamandan çıkarmak istiyordu...
zaman herşeyi bitiriyordu. içinden bir anda kopup giden o koca duyguyu zaman geri getiremeyecekti.
O'nu da getiremediği gibi... çok şey alıp götürecekti...
aşk herşeye de değmiyordu. hep tek taraf mutlu oluyordu..
söylenen tüm klişeler yaşanan hayal kırıklığı sonunda sunulan 'amorti' gibiydi.
gözlerindeki parlaklık gittiğinde ne olmalıydı ki? ne yazmalıydı şöyle güzel süslü?
kazanmak ve kaybetmek kavramlarının bittiği, egoların anasının ağladığı noktada başka ne söylenebilirdi..?
bi kaç şarkı kalmıştı işte geriye... deniz kıyısında dinlemek üzere yazılmış, söylenmiş gibiydiler...
ne marjinal bi şarkı ne de en iyi şairin dizeleri dize getiremiyordu
tüm kalabalıktan kaçıp içinde son kalan aşka tutunmak vardı bi tek geriye kalan... zaten yanıbaşında olan , tutunabildiği tek duyguydu... (eksik yazı var)
kandırmacadan başka bişey değildir.
kadın herşeye kanmış olmanın hıncını zamandan çıkarmak istiyordu...
zaman herşeyi bitiriyordu. içinden bir anda kopup giden o koca duyguyu zaman geri getiremeyecekti.
O'nu da getiremediği gibi... çok şey alıp götürecekti...
aşk herşeye de değmiyordu. hep tek taraf mutlu oluyordu..
söylenen tüm klişeler yaşanan hayal kırıklığı sonunda sunulan 'amorti' gibiydi.
gözlerindeki parlaklık gittiğinde ne olmalıydı ki? ne yazmalıydı şöyle güzel süslü?
kazanmak ve kaybetmek kavramlarının bittiği, egoların anasının ağladığı noktada başka ne söylenebilirdi..?
bi kaç şarkı kalmıştı işte geriye... deniz kıyısında dinlemek üzere yazılmış, söylenmiş gibiydiler...
ne marjinal bi şarkı ne de en iyi şairin dizeleri dize getiremiyordu
tüm kalabalıktan kaçıp içinde son kalan aşka tutunmak vardı bi tek geriye kalan... zaten yanıbaşında olan , tutunabildiği tek duyguydu... (eksik yazı var)
Cuma
Çarşamba
validation
gülümsemesi bol bu kısayı izlemelisiniz..
Cuma
Çarşamba
Cumartesi
Salı
Pazartesi
Cumartesi
İlhan İREM / Anlasana
çocukken dinlediğimde anlamadığım bir biçimde içime işleyen tek şarkı... ne güzeldi erken tanışmak...
Kaydol:
Yorumlar (Atom)

