Bu aralar ölçüsüz EGO’lardan bahsedesim yok. Öylece yazmak istiyorum , belki derin belki değil... ama bişeyler yazmak.
Aslında içinde bulunduğun dünya çok küçülmüşken, içinde yeni bir dünya ile karşılaşıyorsun ve büyütüyorsun onu tüm yoğunluğunla. Öyle bi an geliyor ki sonra hiç bir dış etken o dünyayı yaralayamıyor , o plastik kahkahalar çarpıp samimiyete aynı hızla sahibine geri dönüyor.
. Dudaklarını ağlamamak için ısırdığın günler çok geride kaldı. Yaşamak çok güzel şey be diye tekrarlarken içinden dökülüyor gözyaşları özgürce. Arındırıyor ruhunu temizliyormuş gibi tüm günahlarını... Yaşamaya dair dökülen tüm sözcükler için tüm şairlere gülümsüyorsun, elbette bazen acı geçiyor ama sen acıyı da akıtabiliyor, dönüştürebiliyorsun. Potansiyelini cesaretle açığa çıkarmak için tüm bu dönüşümler . Bir kez daha içinden tekrarlıyorsun “yaşamak ne güzelsin” ...