Çarşamba
Kar Beyaz
"Karanlıktan, yüzünü kamçılayan kar ve rüzgardan, dizlerine sıçrayan çamurdan ve duyduğu seslerden korkuyordu Açlığı, sıska kardeşlerinin korkunç gözlerini, yorgunluğunu unutmuştu Bir an evvel köye varmak, ocakta küllenen bir odun parçasıyla aydınlanan toprak dama girmek ve bir köşede saklanmak istiyordu Ne yatmak, ne dinlenmek, sadece bir dört duvar arasında bulunmak Bu geniş karanlıktan, bu seslerden kaçmak..." (S.Ali -Ayran- 1938)
şiir gibi.. ağıt gibi .. ince ince işliyor ruhuna... benzeri diğer filmlerden daha başka bir ruha sahip bunun en büyük sebeplerinden biri Sebahattin Ali'nin 'Ayran' isimli öyküsünden uyarlanmış olması. Filmin yönetmeni Selim Güneş'in muhteşem kadrajları ile birlikte hikayenin derinliği artıyor. İmgeler dans ediyor. ve hatırınızdan silinmesi uzun zaman alıyor... Film insani birçok duyguyu ele alıyor.. pişmanlık özlem, hasret.. ancak en çok umuda dokunuyor başından sonuna dek....